Sevgili Nuri,
Bilirim Nuri ismini kullanmayı
pek sevmezsin. Ama bana yaptıklarından sonra; neyi sevip neyi sevmediğin
umurumda değil. Sana bu mektubu yazıyorum çünkü sen oyunu bozdun Nuri. Beni bu
kadar rahatsız etmeye, uykularımı kaçırmaya hakkın yoktu. Bir film için, bir
ödül için değmezdi be Nuri. Aramızda kalması gereken ne varsa herkese anlattın. Tek bir karakter üzerinden anlatsan yine iyi, ama yememiş içmemişsin tüm
karakterler üzerinden bana giydirmişsin. Sen söyle, bu kadar uğraşa değer
miydi? Özel bir şeyim kalmadı senin yüzünden.
Anlayışlı, kibar, alçakgönüllü, eşitlikçi, özgürlükçü biri gibi görünmek kolay mı sanıyorsun. İnsanlığın bug’ını bulmuş, oradan yürüyordum. “Sinan da çok iyi çocuktur.” sözünü dillere pelesenk etmiştim. Bizzat karşısında olmam gereken, mücadele etmem gereken durumlarda, “Keşke elimden bir şey gelse seve seve yaparım ama maalesef ki yok.” rahatlığında ömrümü geçiriyordum. Beni başarıya götüreceğini düşündüğüm şeyleri, büyük bir gururla yaparken; başkalarında aynı şeyi gördüğümde “Ben onun gibi hırslı birini görmedim.” lafını yapıştırıyordum. Ufak tefek, toplumda çok da bir şeyi değiştirmeyecek ama beni haksızlığa karşı dimdik duran biri gibi gösterecek şeyler karşısında, çıkardığım olayları iyi bilirsin. Kendi çıkarıma yaptığım şeyleri, başkaları adına yapıyormuş gibi göstermek de benim erdemlerim arasındandı.
Anlayışlı, kibar, alçakgönüllü, eşitlikçi, özgürlükçü biri gibi görünmek kolay mı sanıyorsun. İnsanlığın bug’ını bulmuş, oradan yürüyordum. “Sinan da çok iyi çocuktur.” sözünü dillere pelesenk etmiştim. Bizzat karşısında olmam gereken, mücadele etmem gereken durumlarda, “Keşke elimden bir şey gelse seve seve yaparım ama maalesef ki yok.” rahatlığında ömrümü geçiriyordum. Beni başarıya götüreceğini düşündüğüm şeyleri, büyük bir gururla yaparken; başkalarında aynı şeyi gördüğümde “Ben onun gibi hırslı birini görmedim.” lafını yapıştırıyordum. Ufak tefek, toplumda çok da bir şeyi değiştirmeyecek ama beni haksızlığa karşı dimdik duran biri gibi gösterecek şeyler karşısında, çıkardığım olayları iyi bilirsin. Kendi çıkarıma yaptığım şeyleri, başkaları adına yapıyormuş gibi göstermek de benim erdemlerim arasındandı.
45’i çocuk 141 sivilin öldürülmesi,
vicdanımı hiç etkilemişken, bununla ilgili tek bir kelime dahi etmemişken, hatta “Devlet
yapması gerekeni yapıyor, terörde başka şekilde bitmez.” diye içimden geçirecek seviyede vicdana sahip olan ben; özyönetim lafını duyduğum anda gerçek bir vatansever,
ülkesinin geleceğini ve o bölgedeki insanların iyiliğini düşünen, vicdan sahibi
birine dönüşüyordum. “Ne alakası var lan bunun benim filmle? Son örnek hiç
olmadı.” dersen eğer “Her şeyin, her şeyle ilgisi vardır Nuriciğim.” der seni
geçiştiririm.
Bakma böyle –di’li geçmiş zamanlı
konuştuğuma çok da bir şey değiştirdiğini sanmıyorum. Ama kızdım sana bir kere. İntikamımı
almam lazım. İntikam: Burjuva sınıfına dahil insanların, yaşama sebeplerinden
en önemlisi. Ben de küçük bir burjuva olarak, senden intikamımı alacağım. Önce “Valla Nuri kadar hırslı, egolu birini
görmedim. Öyle ödül gelecekse hiç gelmesin.” diye konuşma salacağım ortalığa sonrada;
ödülü aldığın sırada ki “Bu da Dardenne kardeşlere, Dolan’a kapak olsun. Nasıl
da kaptım kerizlerin elinden ödülü” yüz ifadeni, herkese göstereceğim. Hazır
ol!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.